Bazı bitkilerin -özellikle kaktüslerin- radyasyonu engelleme özelliklerinin olduğu iddiası ortada dolaşıyor. Fakat bu iddia hiç bir bilim insanı tarafından kabul edilmiyor. O halde bu söylentiler niçin yayılıyor?
Bir bitkinin radyasyonu önlemesi veya engellemesi mümkün müdür? Bir cihaz, aygıt radyasyon yayıyorsa kaktüs veya herhangi bir bitki bunu önleyemez. Fakat bazı bitkilerin bunları önlediği söylenmektedir. Bu iddia her yönden yalandır. Kaktüsün elektromanyetik radyasyonu belirli bir oranda absorbe ettiği doğrudur fakat zaten her bitki fotosentez yapabilmek için ortamda bulunan ışığın temel birimi olan fotonları yani elektromanyetik kuvvetin bir bölümünü, radyasyonu belirli bir miktarda emer.
Bitkiler zaten ortamdaki radyo dalgaları, mikrodalgalar, görünür ışık, morötesi ışınım ve kızılötesi ışınımın oluşturduğu elektromanyetik radyasyonu belirli bir oranda emerek ve bunu da havadan aldığı karbondioksitle birleştirerek kendisi için şeker yani besin üretir. Bitkilerin hayatta kalabilmeleri için ortamda bulunan ışığı yani elektromanyetik radyasyonu özümsemeleri gerekir. Burada asıl sormamız gereken, kaktüsün diğer bitkiler ya da cisimlerden elektromanyetik radyasyonu emmede üstün olup olmadığıdır.
Kaktüs bitkilerinin insanları zararlı ışınımlardan koruduğu iddiası fizikle çeliştiği gibi biyoloji bilimiyle de çelişir. Dünyadaki bütün bitkiler belli bir ortak atadan köken alarak ortaya çıkar ve sürekli değişirler. Bu değişim yavaş da olsa devam eder. Bilimin en temel gerçeği olan bu gelişimin iki temel kuralı vardır; hayatta kalmak ve üremek. İşte bu nedenle hiçbir bitki, yüksek enerjili radyasyonu özellikle üzerine çekmek amacıyla değişmez ve gelişmez çünkü her organizmanın temel amacı hayatta kalabilmektir. Dolayısıyla kaktüslerin ortamdaki radyasyonu büyük miktarlarda ve insanları radyasyondan korumak amacıyla soğurduğu iddiası biyolojiyle de çelişir. Kaktüs bitkisi sadece kendi üzerine gelen çok az miktardaki radyasyonu absorbe edebilir, odadaki bütün radyasyonu çekemez.
Leave a reply