X ışınları, ultraviyole ışınlar, görülebilen ışınlar, kızıl ötesi ışınlar, mikro dalgalar, radyo dalgaları ve γ-ışınları elektromanyetik spektrumun farklı parçalarıdır. Elektromanyetik alanlar, frekans ve dalga boyları ile tanımlanır. X ışınları ve γ- ışınları çok yüksek frekanslarda olduklarından dolayı oluşan radyasyon kimyasal bağları kırabilecek enerjiye sahiptir. Bu radyasyona iyonlaşan radyasyon denir. İyonlaşabilen elektromanyetik radyasyonları, hücrenin materyali olan DNA’yı parçalayacak kadar enerji taşımaktadır.
Radyasyonun zararlı olan çeşidi iyonlaştırıcı radyasyondur. Bu tip radyasyon canlı yapı taşı olan hücrelerin genetik temel yapı taşı olan DNA’yı ayrıştırarak parçalanmasına neden olabilecek kadar çok enerji taşımaktadır ve DNA’nın parçalanmasıyla hücrelerin canlılıklarını yitirmesine neden olmaktadır. Bu parçalanma sonucunda doğal olarak dokularda bozukluk görülmeye başlar ve bu durum belirli rahatsızlıklara neden olabilir.
Radyoaktif kirleticiler özellikle insan, hayvan ve bitki sağlığına olumsuz etkiler yaparak çevreyi ve ekolojik dengeyi bozmaktadır. Ayrıca radyasyon, canlılarda genetik değişiklere de yol açabilmektedir. Radyasyonun etkisi; cins, yaş ve organlara göre değişiklik göstermektedir. Özellikle göz en fazla etkilenen organ olup, görme zayıflığı, katarakt ve göz uyumunun yavaşlamasına sebep olmaktadır. Deri dokusu radyasyona karşı daha dayanıklıdır. Radyasyonun zararları genellikle zamanla ortaya çıkan bir etki olup, ani etki ancak atom bombalarının yol açtığı ölümler ve yüksek radyasyondaki yanmalar şeklinde kendini göstermektedir.
Leave a reply